4 Ekim 2014 Cumartesi

Sevişme sahnesinde bütün ekip soyundu!

Sevişme sahneleri için ilginç destek!

O Sahneler için herkes soyundu!Holywood’un güzel yıldızı Katherine Heigl’a yeni dizisi te of Affairs’te sevişme sahneleri için set ekibinden destek geldi.Sevişme sahnelerinde zorlanmasın diye tüm ekip soyundu.


Sevişme sahneleri için ilginç destek! O Sahneler için herkes soyundu!Holywood’un güzel yıldızı Katherine Heigl’a yeni dizisi te of Affairs’te sevişme sahneleri için set ekibinden destek geldi.Sevişme sahnelerinde zorlanmasın diye tüm ekip soyundu.

Oyuncular zaman sevişme sahnesinde oldukça zorlanıyorlar.Katherine Heigl yeni dizisinin ekibi ünlü oyuncuya sevişme sahnelerinde zorlanmasın diye ilginç destekte bulunmuş.

6 Eylül 2014 Cumartesi

Nurgül Yeşilçay konsomatris oldu!

 Ünlü oyuncu Nurgül Yeşilçay, Gece isimli dizide bir konsomatrisin yaşamını ele alacak ve bir konsomatris gibi masa masa dolanacak. Nurgül Yeşilçay, konsomatrislerin hayatını canlandıracak. Konsomatrislerin yaşadığı zorlukları gözler önüne serecek olan Nurgül Yeşilçey'ın yeni dizisi gece merakla bekleniyor.

 Ünlü oyuncu yeni sezona Gece isimli dizi ile konsomatris rolü oynayarak başlıyor. Nurgül Yeşilçay konsomatris rolünde bir gece klubünde masa masa dolaşacak, erkeklerin gönlünü hoş etmeye çalışacak.Ekranların vazgeçilmez oyuncularından olan Nurgül Yeşilçay yen filmindeki rolü ile herkesi çok şaşırttı. Filmin yönetmeni de bu rolü en iyi oynayabilecek başarılı birini seçti. Türkiye'nin en başarılı ve en güzel oyuncularından olan Nurgül Yeşilçay yeni filmi için ilginç bir çalışma yöntemine imza attı. Güzel Oyuncu Nurgül Yeşilçay yeni filminin hazırlıklarına pavyonda çalıştı...


Nurgül Yeşilçay'ın yeni filmi şimdiden çok konuşuluyor.. İkinci Bahar dizisinde kendisini gösteren ve Asmalı Konak dizisinde tescilleyen, tüm Türkiyenin sevdiği Bahar'ı canlandıran yıldız oyuncu bu kez karşımıza konsomatris olarak çıkacak..

Nurgül Yeşilçay yeni filmi Gece ile hayranlarının karşısına çıkacak. Oynadığı her dizide, her filmde aldığı rolün başarıyla üstesinden gelen güzel oyuncu Nurgül Yeşilçay son rol aldığı filmde bir konsomatrisi canlandırıyor. Bunun içinde çok çalışan, çok okuyan, çok gözlem yapan Yeşilçay bununda üstesinden gelmiştir. Sempatik ve doğal halleriyle tüm Türkiye'ye kendisini sevdiren güzel oyuncu son rolüne hazırlanmak için günlerce pavyona gidip gözlem yaptı.. Pavyonda aldığı stajı filmde tamamladı..

Türkiye'nin en başarılı ve en güzel oyuncularından olan Nurgül Yeşilçay yeni filmi için ilginç bir çalışma yöntemine imza attı. Güzel Oyuncu Nurgül Yeşilçay yeni filminin hazırlıklarına pavyonda çalıştı...

Türkiye'nin başarılı oyuncularından Nurgül Yeşilçay yeni sinema filmi Gece için rolüne çok sıkı çalıştı. Gece filminde bir konsomatrisi canlandıracak olan Nurgül Yeşilçay, bunun için pavyonda zaman geçirdi. Nurgül Yeşilçay pavyonda çalıştı!

NURGÜL YEŞİLÇAY FİLMİNE PAVYONDA HAZIRLANDI!

Başarılı yönetmen Erden Kıral'ın yeni filmi Gece'nin başrolünde Nurgül Yeşilçay ve Merat Fırat yer alıyor. Nurgül Yeşilçay'ın bir konsomatrisi canlandırdığı filmin çekimleri tamamlandı.

Nurgül Yeşilçay, Doğu kökenli bir konsomatrisi canlandırırken Mert Fırat ise onun belalı eşine hayat verecek. Gece filmi Doğu'dan büyük şehire göç eden bir ailenin dramını anlatıyor.

Usta yönetmen Erden Kıral, konsomatris rolünü Nurgül Yeşilçay'ı düşünerek yazdığını söyledi. Nurgül Yeşilçay ise rolüne en iyi şekilde çalıştığını belirtti. Nurgül Yeşilçay rolün altından başarıyla kalkmak için çok uğraştığını belirtti.

Güzel oyuncu Nurgül Yeşilçay rolüne çalışmak için İzmir Basmane'deki Saray Night Club'da uzun süre zaman geçirdiğini söyledi. Nurgül Yeşilçay bu süreçte gözlem yaparak rolüne hazırlandı. Ayrıca Franz Ruppert'ın Travma, Bağlanma ve Aile Konstelasyonları adlı kitabı da okudu.
Ekranların vazgeçilmez oyuncularından olan Nurgül Yeşilçay yen filmindeki rolü ile herkesi çok şaşırttı. Filmin yönetmeni de bu rolü en iyi oynayabilecek başarılı birini seçti. Yeşilçay'ın yeni filmi şimdiden çok konuşuluyor..  İkinci Bahar dizisinde kendisini gösteren ve Asmalı Konak dizisinde tescilleyen, tüm Türkiyenin sevdiği Bahar'ı canlandıran yıldız oyuncu bu kez karşımıza konsomatris olarak çıkacak.. Nurgül Yeşilçay yeni filmi Gece ile hayranlarının karşısına çıkacak.

Oynadığı her dizide, her filmde aldığı rolün başarıyla üstesinden gelen güzel oyuncu Nurgül Yeşilçay son rol aldığı filmde bir konsomatrisi canlandırıyor. Bunun içinde çok çalışan, çok okuyan, çok gözlem yapan Yeşilçay bununda üstesinden gelmiştir. Sempatik ve doğal halleriyle tüm Türkiye'ye kendisini sevdiren güzel oyuncu son rolüne hazırlanmak için günlerce pavyona gidip gözlem yaptı.. Pavyonda aldığı stajı filmde tamamladı..

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Zekasıyla erkeğini zevkten öldürürmüş!

Ne zekaymış bea:)


Show TV ekranlarında yayınlanan Moda Takibi programıyla karşımıza çıkan Ivana Sert, Habertürk'e özel hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bir kozmetik markasının stil danışmanlığını  yapmak için turneye çıkmaya hazırlanan Ivana Sert, zengin olmayan bir adama âşık olabileceğini, kendisinin de tezgahtarlık yapıp bulaşık yıkayabileceğini dile getirdi.

Güzelliğinin kadınlar arasında başa bela olduğunu belirten Sert'in ilginç açıklamaları bununla da sınırlı değil;
"ZEKAMLA ERKEĞİ ZEVKTEN ÖLDÜRÜRÜM"
Güzellik kızlar dünyasında başa bela. Ben zekamla erkeği zevkten öldürürüm. Zeki kadın erkeği daha çok cezbediyor. Zeygin olmayan ama kendi ayakları üzerinde durabilen bir adama aşık olabilirim"

"TUĞÇE KAZAZ DENGESİZ"
Türkiye'deki her camide dua edebildiğini dile getiren Ivana Sert, Hristiyan olduğu için Kudüs'teki Mescid-i Aksa Cami'ne alınmamasından son derece üzüntü duyduğunu sözlerine ekledi.

Son din olduğu için diğer dinleri kapsayan İslâmiyeti beğendiğini belirten Ivana Sert, sık sık din değiştirmesiyle gündeme gelen Tuğçe Kazaz için "Dengesiz" yakıştırması yaptı.

En güzel Rus sporcular



Anna Chakvetadze (27) tenis



Alina Kabaeva (31) Ritmik Jimnastik

Başarısız Kama Sutra denemesi – Rusya

 Başarısız Kama Sutra denemesi – Rusya

Kama Sutra pozisyonlarını açıklayan bir kitap alan 50’li yaşlarındaki Rus çift, farklı bir şey deneme hevesiyle yatak odalarına çekildi. Kitabı bir süre karıştırdıktan sonra şezlong pozisyonu da denilen “indrani” pozisyonunu denemeye karar verdiler.

Kadın bacaklarını gergin bir şekilde yukarı, erkeğin koltukaltına kadar kaldırıyor. Kadın bunu yapmayı başardı ancak o sırada bir kas spazmı geçirerek bir santim bile kıpırdayamayacak halde kocasıyla beraber o şekilde kaldı.

En kötü iş gezisi



Kötü iş gezisi - Avustralya

Avustralyalı bir kadın iş için gittiği bir gezide otel odasında sevişiyordu. Ancak bu vahşi sevişme tavana asılı cam avizenin ilişki esnasında kadının üzerine düşmesine neden oldu. Kafasına çarpan lamba kadının yüzünde ve ağzında yaralanmaya yol açtı.

Ancak sonrasında olanlar daha garipti. Çünkü kadın otel sahipleri yerine çalışanlarına dava açmayı tercih etti. Mahkemede çalışanlarını, kaza iş gezisinde meydana geldiği için bunun onların sorumluluğunda olduğunu söyleyerek suçladı.


Evlilik programında katiliyle evlenmiş!

Televizyon programında evlendi 3,5 ay sonra öldürdü.

İstanbul’da elektrik teknikeri olan Rıfat G. (57), nisan ayında bir televizyon programında evlendiği 47 yaşındaki Selime G.’yi 6 yerinden bıçaklayıp öldürdü. Eşinin ilk evliliğinden olan oğlu nedeniyle aralarında tartışma çıktığını belirten katil zanlısı, tutuklanıp cezaevine gönderildi.

İstanbul  Avcılar’da elektrik teknikerliğinden emekli olan Rıfat G. (57), iki kez evlenip boşandıktan sonra üçüncü kez evlenmek için televizyonda yayınlanan bir evlilik programına katıldı.

1 ay boyunca programa çıkan Rıfat G., burada Selime G.’yle (47) tanıştı ve kendisine talip oldu. İlk eşinden ayrılan 3 çocuk annesi Selime G., Rıfat G.’nin evlilik teklifini kabul etti.

Çift, 10 Nisan’daki programda canlı yayında nikâh kıydı. Şahitlerden biri de kadının 20 yaşındaki kızı oldu. Çift, nikâhtan sonra Selime G.’nin kiralık olarak oturduğu evinde yaşamaya başladı. Çift arasında, Selime G.’nin 10 yaşındaki oğlunun yanlarında kalmasıyla ilgili tartışma çıktı.

‘OĞLU İÇİN TARTIŞTIK’

Yaşanan son tartışmada Rıfat G., ekmek bıçağıyla karısını 6 yerinden bıçaklayıp öldürdü.Zanlı polise teslim oldu. Rıfat G., savcılık ifadesinde olayı şöyle anlattı: “Evlilik programında tanışıp evlendik. Daha sonra da onun yaşadığı kiralık eve gittim. İlk evliliğinden 10 yaşında bir çocuğu vardı. Genellikle babasında kalıyordu. Bize de geliyordu. ‘Bir daha bizim yanımıza gelmesin’ deyince tartıştık"

"Mutfaktan aldığım bıçağı rastgele sapladım.” Sorgusunun ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan Rıfat G., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İsrail kayıp askerini öldürmek için ateşkesi ihlal etti.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, İsrail'in kaçırıldığını iddia ettiği askerine ilişkin bilgileri olmadığını duyurdu. El Kassam Tugayları, İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon'un kuzeni olduğu öne sürülen Hadar Goldin'in, bombardımanda ölmüş olabileceğini belirtti.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Kassam Tugayları'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Kayıp İsrail askeriyle ilgili bir bilgimiz yok. Ne kaçırılıp kaçırılmadığını ne de yerini biliyoruz" denildi. Açıklamada, "Düşman kuvvetler (İsrail), insani ateşkesi ihlal etmek için asker kaçırıldığını iddia etti. Kaçırıldığını iddia ettiği askeri arama gerekçesiyle de ateşkesi ihlal etti" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, ateşkes öncesi ve sonrası duruma ilişkin, şu ifadelere yer verildi: "Dün sabah, ateşkes başlamadan önce, Refah kentinde saat 07.00 civarında, İsrail askerleri ile çatışmaya girildi. İsrail askerleriyle çatışmaya giren Kassam Tugayları'na bağlı grup ile iletişim kesildi. İsrail savaş uçakları ve topçu atışları, askerini arama bahanesiyle saat 10.00'dan itibaren saldırıya başladı. Kassam Tugayları'na bağlı gruptakiler bombardıman sırasında hayatını kaybetmiş olmalı. Çatışma sırasında İsrail askerinin esir alındığını varsayarsak, o da bombardıman sırasında ölmüş olmalı." İsrail’in Refah’ı ağır bombardımana tuttuğu ve bunun sebebinin İsrailli askerin sağ kalmasını önlemeye yönelik olduğu yorumları yapılmıştı. İsrail’in en büyük endişelerinden biri askerlerinden birinin yakalanıp pazarlık unsuru olarak kullanılması. İsrail 2006 yılında kaçırılan Gilat Şalit isimli askerini 2011 yılında serbest bırakılması için bin Filistinli mahkumu serbest bırakmıştı.

İngiliz yayın kuruluşu Channel 4 News, İngiltere'den göç eden Yahudi bir ailenin mensubu olan Goldin'in, İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon'un kuzeni olduğunu öne sürmüştü. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Keffar Saba kentinden asteğmen Goldin'in Givati Tugayı'nda görev yaptığı belirtilmişti.

İsrail askerlerinin, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde 2 kilometreden fazla Filistin topraklarına girdiği kaydedilen açıklamada, "Biz, ateşkesi kabul ettiğimizi, ateşkes süresince İsrail'e roket atmayacağımızı bildirdik. Ancak karadan saldırıya geçen İsrail askerlerine karşı koymamamız gibi bir durum olamaz" ifadeleri kullanıldı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün gece yaptıkları ortak açıklamada, İsrail ile Hamas arasında 3 günlük insani ateşkes sağlanması konusunda anlaşmaya varıldığını duyurmuş, Hamas da sabah 08.00'de başlayan 72 saatlik "insani ateşkesi" kabul etmişti.

İsrail ordusunun Gazze'de insani yardım amaçlı 72 saatlik ateşkes ilanından yaklaşık 2 saat sonra bunu ihlal ederek, Refah kentinin doğusuna topçu saldırısı düzenlediği, ölen ve yaralananların olduğu belirtilmişti.

İsrail ordusu daha önce yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin saat 09.30'da Hamas'a ait bir tünelin devre dışı bırakılması esnasında saldırıya uğradığı iddia edilerek, "İlk belirlemelere göre olay sırasında bir İsrail askeri, teröristler tarafından kaçırıldı" ifadelerine yer vermişti.

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri konuya ilişkin açıklamasında, "İsrail'in kaçırılan askerle ilgili iddiası, kamuoyunu yanıltmak, insani ateşkesi ihlal etmek ve özellikle Refah'ta acımasızca gerçekleştirdiği katliamı örtbas içindir" ifadelerini kullanmıştı.

Magandalar Tekirdağda 58 lira için adam bıçakladılar.

İçmesini bilmiyorsanız içmeyin bre ibn.ler

Tekirdağ'da bir eğlence mekanında hesap tartışması yüzünden kavga çıktı. Kavgada 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı. Olayla ilgili 2'si kadın 4 kişi gözaltına alındı.

Marmara Ereğlisi İlçesi’nde alkollü bir mekanda hesap tartışması nedeniyle çıkan kavgada işyeri sahibi Çayan Balki bıçaklanarak öldürülürken, çalışan Yusuf Safu ağır yaralandı.

Olay, ilçeye bağlı Sultanköy Mahallesi Sahili’ndeki alkollü bir mekanda meydana geldi.

İddiaya göre, Özhan S. ile Gökhan K., eşleri Hatice S. ve Arife K.’yla birlikte işyerinde alkol alıp yemek yedikten sonra hesabı istedi.

58 lira gelen hesaba itiraz edilmesi üzerine 4 müşteriyle işyeri sahibi Çayan Balki arasında tartışma çıktı.

Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine henüz belirlenemeyen müşterilerden biri Çayan Balki’yi kalbinden, çalışan Yusuf Safu’yu ise karnından bıçakladı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Çayan Balki’ni hayatını kaybettiğini belirlerken, ağır yaralı olan Yusuf Safu ambulansla Çorlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Jandarma olaya karışan Hatice S., Özhan S., Gökhan K. ve Arife K.’yi gözaltına alarak, sorgulamak üzere Marmara Ereğlisi İçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

Jandarma bıçaklama olayını gerçekleştiren kişinin belirlenmesi için şüphelileri sorguya aldı.

Çayan Balki’nin cesedi ise savcı ve jandarmanın incelemesinin ardından Marmara Ereğlisi Devlet Hastanesi Morgu’na konuldu.

Abi varya Türkiyeyi baronlar yönetçekti valla!

Yeni Şafak Gazetesi'nin seksi manken Tuğçe Kazaz ile yaptığı röportaj sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

 Gazetenin Cumartesi günü yayınladığı röpörtajda Kazaz 17 Aralık operasyonunu "'Eğer operasyon başarılı olsaydı, Türkiye bir yirmi yıl daha geri gidecek,ekonomik olarak büyük bir başarı trendi yakalayan Türkiye baronlar tarafından hortumlanacaktı." şeklinde yorumladı.

Sosyal medyada en çok konuşulan konulardan olan röportajı Yeni Şafak Gazetesi'nden Nil Gülsüm yaptı. Star Gazetesi'nin yayınladığı yasa dışı dinleme llistesi kapsamında dinlendiği öne sürülen mankenin 17 Aralık operasyonu hakkındaki sorulara verdiği cevaplar ise sosyal medyanın en çok konuştuğu konulardan birisi oldu.

TUĞÇE KAZAZ FOTOĞRAFLARI

İşte Tuğçe Kazaz'ın Yeni Şafak'a verdiği o röportaj

Paralel yapının 17 Aralık'ta hükümete karşı kalkıştığı darbe girişimi ardından örgütle ilgili her geçen gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Birbirini ardına ortaya çıkan dinleme listeleri, iddianameler Türkiye'nin aslında ne kadar büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Toplumun çeşitli kesimlerinden isimlerin dinlendiğini ortaya çıkan son belgelerde ismi geçen kişilerden birisi de Tuğçe Kazaz. Paralel yapının 17 Aralık'taki niyeti ve dinlemelerle ilgili Tuğçe Kazaz'la konuştum.

Türkiye son yerel seçimlere girmeden önce montajlar, ses kayıtları ve dinleme skandallarıyla karşı karşıya kaldı. Geçen her gün yeni gelişmeler oluyor ve son olarak geçtiğimiz günlerde sizin de yer aldığınız bir dinleme listesi ortaya çıktı. Siz bu dinlemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Türkiye'de tarih boyunca bir çok olgu işleyerek zayıflatıldı ve gelişmesinin önüne geçildi.Neydi bu olgular Kürt,Türk Alevi ,sünni,sağ,sol vb. kavramlar işlendi. Bununla amaç ülkeyi zayıf bırakmaktı. Çünkü barış ortamı sağlanan bir Türkiye ekonomik gelişmelere gebe olacaktı.Ve bu onların işine gelmedi.Artık interaktif bir çağdayız. Yine aynı dış odaklar paralel yapıyla birlikte bu dinlemelerle,17 Aralık'ta bu ülkenin Başbakan'ını halkın gözünde küçük düşürerek darbe yapmayı planladılar.

Sizce amacı neydi bu darbe planının?

Bunu darbe planıyla beraber Türkiye bir yirmi yıl daha geri gidecek,ekonomik olarak büyük bir başarı trendi yakalayan Türkiye baronlar tarafından hortumlanacaktı. Yani anlayacağınız 2.bir Lozan yapma hayaliyle tüm dış odaklar içerdeki işbirlikçileri ile birlikte tek yumruk haline gelip en etkin kozları paralel yapıyla bu ülkenin birliğine ,beraberliğine,kardeşlik unsurlarına ve çıkarlarını sekteye uğratmak için kale olan Türkiye Cumhuriyetine ve hükümetine saldırı yapmaktadır.

PARALEL YAPI BENİMLE DE TEMAS KURDU

Paralel yapının dinleme listesinde isminiz sizce neden yer aldı?

Bugüne kadar arayışımda odağımın yaradan olduğunu hiç bir zaman kaybetmeden ,bir çok dini inançları inceledikten sonra ,islamiyetin bütün dinleri kapsadığını ve Kur›an-ı Kerimin bize yol gösteren son gerçek kitap olduğunu keşfetmiş ve bu yolda devam eden biriyim.Bu esnada bir kaç cemaatten çevremdeki insanlar aracılığı ile davetler aldım. Ama hiç birisine katılmayı uygun görmedim.Nitekim bunlardan biri de Paralel yapıydı. Tahminim,içlerinde bulunmayı istemediğimden sanırım,bir nokta da bir açığını yakalar mıyız ve kendi tarafımıza çekebilir miyiz diye düşünüp bunu yapmış olabilirler diye düşünüyorum. Ama bir şey bulamadıklarından 2010 yılı itibari ile bu dinlemelere son verilmiştir .Ama bunu söylerken benim lafım paralel yapı oluşturmaya çalışanların başındaki işbirlikçi liderler için .masumane duyguları ve arayış noktasındaki samimiyetleri ile gelmiş vatandaşlarımıza değil, Ben şeffaf bir insanım ve amacım Bir T.C vatandaşı olarak öncelikle yapmış olduğum işi en iyi şekilde icra etmek. Bunun dışında ülkenin yararına hareket etmektir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerekli makamları, gerekli gördükleri nokta da beni dinleyebilirler.Özel hayatıma karışmadıkları sürece.

ÜLKENİN PRESTİJİYLE NASIL OYNARLAR

Paralel Yapı dinlemeleri çeşitli gerekçelerle savunuyor da. Bu savunmayı nasıl değerlendirirsiniz?

Bir de şunu vurgulamak isterim,madem bu dinlemeleri yapanlar,söyledikleri gibi amaçları gerçekten Türk milletini aydınlatmak,ve ülkenin birliğini sağlamak ise neden bunlara seçimlerden sonra da devam etmediler? Sonra Adana ve Hatay'da gerçekleşen tır olayları var.Her ülkenin dışa karşı politikaları olmalıdır ve bu politikaları tatbik eden hükümetlerdir.Burada da sorulması gereken soru şu: Bu kadar ülkesini seven, gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan ve amacının sadece dini bir görev olduğunu söyleyen insanların amacı neden ülke prestijini dışa karşı zayıflatmak girişiminde bulundular? Ve neden Tuğçe Kazaz'ı dinlediğini sanırım duyarlı her vatandaş sormalıdır.

İNSANLARI BİRBİRLERİNE KIRDIRMAK İSTEDİLER

Şiddet olaylarının körüklenmek istendiği de gözlemleniyor. Türkiye geçmiş yıllarda da gençlerin meşru siyasete yön vermek için kışkırtılmasını tanık oldu. 27 Mayıs ve 12 Eylül ihtilalleri bunun en canlı örneği. Gençliği kışkırtmak ve şiddete çekmek isteyenler bu girişimleri ile nasıl bir Türkiye oluşturma çabasındalar?

Türkiye bu konuda çok deneyimli.Bugun Türkiye›nin jeopolitik konumu ve yapısını değerlendirdiğimizde,bugün bor madenlerinin yüzde 75'inin üzerindeki kısmının Türkiye'de olduğunu düşünürsek,bir çok yeraltı kaynaklarımızın bulunduğunu gözönünde bulundurursak,ayrıca hepimizin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti bu zamana kadar islamiyetin demokratik bir yüzü olarak dünya ülkelerine örnek teşkil etmiştir ve etmeye devam edecektir.Ve bu ülke ekonomik yapısı ile,realitesi ile,güçlü hale geldiğinde örnek teşkil edecek ve diğer bütün ülkeleri de etrafında birleştirecektir. Bunun önüne geçmek için ülkenin dinamiklerini kullanarak insanını birbirine kırdırıp amaçlarına ulaşmak istenmiştir. Ve dış güçler kurumların başına gelen kişiliksiz karekterleri kullanarak bu darbe girişimlerinde bulundular. Dolayısı ile bu darbe girişimleri ile her zaman Türkiye'nin gelişiminin önüne geçildi ve sekteye uğratıldı. Her bir darbe ülkeyi 20 yıl geri götürdü.Fakat maalesef biz ezberci bir eğitim sisteminden geçtiğimiz ve güdülen toplumlar yaratılmaya çalışıldığından biz bunun çok geç farkına vardık.

1 Ağustos 2014 Cuma

Kadına şiddeti Avrupa kanunları ile önleyeceğiz.

Kadınlara mülteci hakkı geliyor
Bugün yürürlüğe giren Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi, şiddete uğrayan kadınları korumak için mülteci olma hakkı tanıyor.
 
Kadına karşı şiddetin önlenemediği Türkiye, çözümü uluslararası sözleşmede arayacak. Avrupa ülkelerince üzerinde mutabakata varılan ve ilk imzayı da Türkiye’nin attığı ‘Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ bugünden itibaren yürürlüğe girdi.

Sözleşmede şiddet mağduru kadına, mülteci olma hakkı ve ikametini değiştirme hakkı tanınıyor.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, yönetmelikler, panik butonları gibi uygulamalara rağmen  kadına yönelik şiddeti önleyemeyen Türkiye, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı oldu.

Bugün yürürlüğe giren sözleşme Mayıs 2011’de Avrupa Konseyi ülkelerince İstanbul’da imzaya açıldığı için bu ismi taşıyor. Arnavutluk, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, İtalya, Karadağ, Portekiz, Sırbistan, İspanya sözleşmeye imza koydu. Son olarak Andora parlamentosundan da onay alan sözleşme, bugün itibarıyla geçerli hale geldi. Sözleşmede yer alan hükümler özetle şöyle:

Devlet önlem alacak

Sözleşmeye taraf devletler, şiddet gören kadınlara mülteci olma hakkı verebilecek. Bu anlamda sözleşme küresel ölçekte kadına şiddetle mücadeleyi öngörüyor.

Devlet, ölüm riski ve durumun aciliyeti göz önüne alınarak her türlü önlem alınacak. Kolluk kuvvetlerinin, mağdurlara yönelik her türlü şiddete acil ve yerinde müdahale etmesi için çok daha etkin önlem almaları sağlanacak.

İhbar mekanizmasının işleyişi hızlandırılacak. Yargı, polis ve sağlık birimlerinin eğitimine bütçe ve zaman ayrılacak.

90 dakika yayın

Şiddet mağduruna ikametini değiştirmesi için destek verilecek. Mağdur korunacak ve psikolojik destek alacak, devlet tarafından geçici maddi destek verilecek.

Kadına yönelik şiddete yataklık edenler de cezalandırılacak.

Devlet radyo ve televizyonlarında her ay en az 90 dakika toplumsal cinsiyet eşitliğine dair yayın yapılacak.

İlk ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda dersler konulacak.

Zorla evlendirmelerin suç sayılması için gereken hukuki, idari ve cezai önlemler alınacak.

Mağdurların faillerden tazminat talep etmesi konusunda gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.

Fenerbahçe'nin Yeni Transferi!

Eski oyuncularından Semih Erden'i renklerine katan Fenerbahçe Ülker, transfer haberini duyurdu. Semih Erden, eski takımı Fenerbahçe Ülker'e transfer oldu. Başarılı oyuncu Semih Erden Fenerbahçe Ülker'de oynayacak. Fenerbahçe'nin yeni transferi!

Eski oyuncularından Semih Erden'i renklerine katan Fenerbahçe Ülker, transfer haberini duyurdu. Semih Erden, eski takımı Fenerbahçe Ülker'e transfer oldu. Başarılı oyuncu Semih Erden Fenerbahçe Ülker'de oynayacak. Fenerbahçe'nin yeni transferi!
SEMİH ERDEN ESKİ TAKIMINA DÖNDÜ!

Zeljko Obradovic yönetiminde geniş bir kadro kurmak için çalışmalarına devam eden Fenerbahçe Ülker eski oyuncu Semih Erden'i yeniden kadrosuna kattığını duyurdu. Fenerbahçe Ülker'in pota altı rotasyonunu Semih Erden ile güçlendirdiği öğrenildi.

Semih Erden ile Fenerbahçe Ülker arasında 1 yıllık sözleşme imzalandı. 2.10 metre boyunda ve 28 yaşındaki oyuncu Semih Erden Zeljko Obradovic yönetiminde büyük hedefler peşinde koşacak.

Demet Akalın dayak yedi iddiası.

Demet Akalın'a Dayak Şoku!

Popun ünlü isimlerinden Demet Akalın eşi Okan Kurt ile gittiği Bodrum tatilini dün sonlandırdı. Dün İstanbul'a dönen Demet Akalın ve Okan Kurt, havaalanında saldırıya uğradı. Zanlılar Okan Kurt'a sopalarla saldırdı. Demet Akalın'a dayak şoku!
DEMET AKALIN YIKILDI!

Şarkıcı Demet Akalın ve eşi Okan Kurt, Bodrum tatillerini bitirip istanbul'a döndü. Demet Akalın ve Okan Kurt otomobillerine binmek için havalimanından çıkış yaptıkları sırada, iki kişi Akalın'a laf attı. Okan Kurt laf atanları duyunca, iki kişiyle tartışmaya girdi.

Kimliği henüz belirlenemeyen iki kişi Demet Akalın'a laf atınca, Okan Kurt'la bu şahıslar arasında tartışma başladı. Sonrasında olay büyüdü ve şahıslar sopalarla Okan Kurt'a saldırdı. Polis kavgayı zor engellerken, iki kişi gözaltına alındı, Okan Kurt ise ifade vermek üzere Atatürk Havalimanı Karakolu'na götürüldü.

İstanbulda Belediye otobüslerine ne oluyor.

İstanbul halkı Allaha mı emanet yolculuk ediyor!

Son günlerde gün geçmiyor ki toplu taşımacılık yapan bir otobüs kazaya karışmasın.Bu ise insanların aklına çeşitli soru işaretlerini getiriyor.İstanbulda yanlış giden birşeyler var Ama bu ne?Bunu çözmekte halktan büyük destek alarak seçilen yetkililere düşüyor.

Kabataş’ta freni kilitlenen İETT otobüsü, vapura binmek için bekleyenlerin arasına daldı. Kazada çok sayıda kişi yaralanırken, İETT otobüsü bir büfeye çarparak durabildi.

Alınan bilgiye göre, Karaköy’den Beşiktaş’a istikametine giden İETT otobüsü gaz pedalı ve freni kilitlenince kontrolden çıktı. Araç sürücüsü, otobüsün denize uçması ihtimali üzerine direksiyonu kırıp tramvay kavşağından dönüş yapmak istedi. Otobüs, Adalar İskelesi’nden vapura binmek için bekleyenlerin arasına daldı. Ardından iki taksiye çarpan otobüs, bir büfeye çarparak durabildi. Kazada çok sayıda kişi yaralandı. Olay yerine sevk edilen çok sayıda sağlık ekibi yaralılara ilk müdahaleyi yaptı. Yaralılar daha sonra çevredeki hastanelere kaldırıldı. Kazaya ilişkin incelemeler sürüyor.

27 Temmuz 2014 Pazar

Bikinisi ha düştü ha düşecek.



İpleri gevşek bağlayınca...
Sarışın güzel Kimberley Garner, iplerini gevşek bağlayınca bikinisinin altına sahip çıkmakta zorlandı.


26 Temmuz 2014 Cumartesi

"Satılmış isem paralar niye sende."

Cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisine yönelik 'satılmış' suçlamalarına "Ona şunu sormak istiyorum; satılmış olan bensem paralar niye sende?” diye

Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisine yönelik 'satılmış' suçlamalarına "Ona şunu sormak istiyorum; satılmış olan bensem paralar niye sende?” diye sordu.

Demirtaş, İzmir Tarihi Havagazı’nda düzenlenen iftar programına katıldı. İlk defa halkın cumhurbaşkanı seçme fırsatı yakaladığını ifade eden Demirtaş, ancak adaylar arasındaki yarışın demokratik ve adil olmadığını söyledi. Bunu sürekli dile getirdiğini ifade eden Demirtaş, “Zaten çok fazla aday da yok. Üç adayız ama AKP’nin adayının imkanları, devletin olanakları, devletin elindeki neredeyse bütün valisinden kaymakamından THY’sinden TRT’sine, RTÜK’ten YSK’ya kadar bütün kurumları şu anda seçim çalışması yürütüyor.

AKP’nin adayının başarısına, tanıtımına yoğunlaşmış durumdalar. 12 yıldır bu ülkede başbakanlık yapıyor kendisi. 12 yıldır kendini bu halka tanıtamadıysan, anlatamadıysan 30 günde nasıl tanıtacaksın? Zaten bu halk senin 12 yıldır ne olduğunu iyi anladı merak etme. O yüzden panik yapmana gerek yok. Herkes seni tanıyor. Ne olduğunu ne yapacağını iyi biliyor. Senin tanıtılmaya ihtiyacın yok. Sen asıl televizyonu kullanacaksan hesap vermek için kullan. Sen asıl medyayı kullanacaksan, TRT’yi emrine hizmetine sokacaksan halktan özür dilemek için kullan. Bu yaptığın yanlışları düzeltmek için bir fırsattır.” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın seçim kampanyasını devletin imkanlarıyla yürüttüğünü dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti: “Yasalar karşısında üçümüz de aynı haklar sahip olacağız. Ama sen devletin özel uçaklarıyla, devletin helikopterleriyle hazineden sana verilen paralarla TRT’yi de emrine alarak valilerle kaymaklarla birlikte zorunlu bağış kampanyaları düzenleyerek bir çalışma yürütüyorsan bu her şeyden önce senin demokrasi anlayışını gösterir. Demek ki senin eşitlik ve adalete dair en küçük bir inancın yok. Demokrasiye en küçük bir inancın yok. Ayrıca korktuğunu paniklediğini gösterir. Korkmuyorsan buyur eşit şartlarda bir seçim yarışını götürelim.

 Halk kimi seçerse hepimiz saygı duyalım. Buyurun TV’de aynı anda canlı yayında konuşalım. Gazeteciler bize soru sorsun halk bizi iyi tanısın. Biz şimdi koskoca halk başkanını seçiyoruz. Ama adaylardan birinin ne kadar parası var bilmiyoruz. Servetini bilmiyoruz. Açıklamıyor. Eşinin çocuğunun damadının yeğenin dayısının üstünde kendisine ait gayrimenkul ne var bilmiyoruz. Halktan saklıyor. Kampanyada kendisine ne kadar bağış yapılmış açıkla diyoruz. Açıklamıyor. Şeffaflık adına halka saygı adına hiçbir şey yok. Kullandığı dil hakaret ve tehdit dili. Kendisi dışında herkese öfkesi var. Her gün hakaret her gün tehdit peki nasıl halkın başkanı olacak.”

‘BEN SATILMIŞSAN PARALAR NİYE SENDE’
Demirtaş, Erdoğan’ın, Diyarbakır mitinginde kendisine yönelik ‘satılmış’ suçlamasına da cevap verdi: “Bugün AKP’nin adayı Diyarbakır’da bana ‘satılmış’ diyor. Halk neyin ne olduğunu biliyor seçimde cevabını verir inşallah. Ama ona şunu sormak istiyorum; satılmış olan bensem paralar niye sende?” CİHAN

Olcan Adın hedefi Şampiyonlar ligi kupası!

Galatasaray'ın transfer döneminde bu yıl renklerine kattığı Olcan Adın, sarı kırmızılı formayı giyeceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Olcan Adın, "Abilerimiz UEFA Kupası'nı kazandı, umarım biz de Şampiyonlar Ligi'ni kazanırız."

Galatasaray'ın transfer döneminde bu yıl renklerine kattığı Olcan Adın, sarı kırmızılı formayı giyeceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Olcan Adın, "Abilerimiz UEFA Kupası'nı kazandı, umarım biz de Şampiyonlar Ligi'ni kazanırız." dedi.

Sarı-kırmızılı kulübün yeni ismi Olcan Adın, kulüp televizyonuna yaptığı açıklamada futbola başlamasında ailesinin etkisinin çok büyük olduğunu söyledi. Ailesinin futbolcu olmasını kendinden daha fazla istediklerini belirten Adın, "Sekiz yaşımda Balıkesirspor’un altyapısında başladım futbola. Başta arkadaşlarla kendi aramızda oynuyorduk. Ondan sonra gelişen süreçten Balıkesirspor’un altyapısında denemelere girdim.

Altyapıdan başladıktan sonra belirli seviyelerde oynadım ama profesyonel olamadım. O zamandan bugüne kadar çok yol kat ettik." şeklinde konuştu.
Futbolcu olmayı her şeyden fazla istediğini de belirten Olcan Adın, "Açıkçası başarılı bir öğrenci değildim. Benim ve ailemin hayatı tamamen futboldu. Futbolla doğdum, futbolla büyüdüm. Futbolcu olmayı çok istiyordum ve Allah da bana bugünleri nasip etti." diyerek, şöyle konuştu:

"Bizim aile bağlarımız çok kuvvetli. Amcam, babam, abimler… Hep futbolun içindeyiz. 16 yaşında Kartalspor’a transfer olana kadar, hiç ailemden ayrı kalmamıştım. Ailem bana inanılmaz yardımcı olmuştu. Zor günler yaşadım ama bugünlere gelmem de onların çok büyük desteği var. Ailemin bendeki yeri çok ayrı.
En büyük hayallerimden biri Galatasaray’da oynamaktı ve bunu başardığım için her anne – baba gibi ailem de benimle büyük gurur duydu. Galatasaray’a gelerek hem ailemin hayalini hem de kendi hayallerimi gerçekleştirdim."

'COUCERİO VE TOLUNAY KAFKAS’IN BENDE İNANILMAZ KATKILARI OLDU'
Türkiye'de adının duyulmasında etkili olduğuna inandığı Gaziantepspor serüveninin kendisi için sıkıntılı başladığını belirten Olcan Adın, "Gaziantepspor serüveni aslında benim için sıkıntılı başladı. Fenerbahçe’den ayrılma dönemim vardı ve o zaman Karşıyaka’da kiralıktım. Kampa katılacağız mı katılamayacağız mı diye sorunlar yaşadım." diyerek, şunları söyledi:

"Gaziantepspor’a geldiğim sezonun ilk döneminde düzenli oynama şansı bulamamıştım. Ligin sonlarına doğru Portekizli teknik adam Coucerio geldi takımın başına. Aslında o zamanda fazla forma şansı bulamamıştım. Takımda kaliteli isimler vardı. Ancak o ara takımda bir sol bek sıkıntısı yaşanmıştı. Ben de genç takımlarda daha önce sol bekte oynamıştım. Hocam, bana 'sol bek oynar mısın?' diye sordu. Ben de daha önce oynamıştım dedim. Gaziantepspor’da başta sol bekte oynamaya başladım. Coucerio ve Tolunay Kafkas’ın bende inanılmaz katkıları oldu. İkisinin benim hayatımdaki yerleri ayrı. Gaziantep serüvenim biraz zorluklarla başlamıştı diyebilirim."
BURAK VE SELÇUK AYRILINCA SIKINTI YAŞADIM
Trabzonspor’da da zorluklar yaşadığını belirten Adın, "İlk başta alışma süreci olmuştu. Çünkü en yakın arkadaşlarım Burak ve Selçuk takımdan ayrılmışlardı. Ama Trabzon’un bana olan katkısını hiçbir zaman inkar edemem. Daha başarılı olmamda en büyük etkenlerden biridir." diye konuştu.

Olcan Adın şöyle devam etti: "Gaziantepspor’da gelişme sürecimi tamamladım, Trabzonspor’da ise en olgun dönemimi yaşadım. Trabzonspor’a katkı vermeye başlamıştım. Trabzonspor’da futbolu iyice öğrenmeye başladım diyebilirim. Ve orada gerçekten mutluydum, hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım. Yönetim, hocalarımız ve taraftarlarla aram çok iyiydi. Şöyle söyleyebilirim; 'Karşılıklı anlaşarak, hem ben hem de onlar mutlu olarak Galatasaray’a transferim gerçekleşti.' Trabzonspor camiasına çok teşekkür ediyorum. Buraya kadar ulaşmamda onların çok büyük emeği var.

Burak (Yılmaz) benim çok yakın arkadaşım. Antalyaspor’da da 18-19 yaşındayken birlikte oynamıştık, aynı takımda maceramız olmuştuk. Milli takımlarda zaten hep beraberdik. Tabii ki Burak’ın da hedefleri vardı, benim de kendime göre hedeflerim vardı. Hedeflerime her zaman ulaştığımı söyleyebilirim. İstediğim şekilde ulaştım. Tekrar aynı takımda olmak da mutluluk verici, bunu her zaman söylüyorum. En yakın arkadaşlarımla aynı takımda olmak, daha farklı bir durum, daha farklı bir duygu."
Galatasaray'a transfer süreci ve gelişmelerden de bahseden Olcan Adın, "Biraz zor bir süreç oldu benim açımdan. Mancini ayrıldı, daha sonra yeni hoca geldi. Tabii ki futbolcu ister istemez düşünüyor, 'transfer olacak mıyım, olamayacak mıyım, neler olacak?' Çünkü çok istiyorsunuz bu takıma gelmeyi, tekrar eski arkadaşlarınızla beraber olmayı. Zor bir süreçti; ama benim adıma, Galatasaray adına mutlu bitti. O yüzden bir sıkıntı olmadı." ifadelerini kullandı.

"Arkadaşlarımla yazın büyük bölümünde beraberdik. Aynı yerde tatil yapmıştık. Onlarla sürekli fikir alışverişinde bulunduk, onlar da sağolsun, gelmemi çok istemişlerdi." diyen Adın, şöyle konuştu: " 'İnşallah gelirsin' diyorlardı, sürekli nasihatlerde bulunuyorlardı, 'şöyle olur, şu kadar başarılar elde ederiz, şöyle gelişiriz, inanılmaz olur, çocukluktan beri beraberiz, yine aynı takımda bir araya geleceğiz, çok güzel zamanlar geçireceğiz, şampiyonluklar, mutluluklar yaşayacağız' diye. Bana tavsiyelerde bulunmuşlardı. Onların da buraya gelmemde, kararımı vermemde çok büyük katkıları oldu. Onlara da teşekkür ederim."

Galatasaray'ın Roberto Mancini'nin yerine göreve getirdiği yine bir İtalyan olan Cesare Prandelli ile ilgili soruları da cevaplayan Olcan Adın, "Cesare Prandelli ile 14 günlük bir süredir beraberiz. Futbolcuya yaklaşımı, onlarla ilişkisi inanılmaz üst seviyede." diyerek, şöyle devam etti:
"Ben daha önceki hocalarımla da bunları yaşamıştım. Ama yerli ve yabancı antrenörler arasında iletişim açısından çok farklar vardı; fakat Prandelli ile bu süreci çok çabuk atlattık. Her arkadaşımızla yakından ilgileniyor, özellikle gençlere özel bir ilgisi var. Bizlerden genç arkadaşlarımıza bir şeyler öğretmemizi istiyor. Bizim ona gösterdiğimiz saygıyı kendisinden görüyoruz. Bu çok önemli bizim için. Hocanız size her şekilde saygı duyuyor, her şeyde sizinle beraber olabileceğinizi gösteriyor. Biz onunla çalışmaktan ötürü çok mutluyuz. Bize öğretecekleri, bize katacakları tabii ki de tartışılmaz. İnşallah onunla da sezon sonunda mutlu sona ulaşacağız diye düşünüyorum."

Olcan Adın, takımın şampiyonluğunda payının yüzde kaç olacağı şeklindeki bir soruya ise verdiği cevapta, "Bu bir ekip işidir. Daha önceki röportajlarımda da söylemiştim. Bireysel değil, bir takım sporu yapıyoruz. Bu ekibin içinde malzemecilerimizden, siz çalışanlarımıza, taraftarlarımıza herkes var. Ekip olarak bu işi başarabileceğimizi düşünüyorum. O yüzden ben bir yüzde vermeyeyim. Şampiyonluğumuzda herkesin ufak ufak payı olacak." dedi.

Galatasaray'ın artılarının sorulması üzerine ise Olcan Adın, "Biz her zaman kazanmayı isteyen bir takımız. Galatasaray, kazanmaya alışkın bir takım. Bunu daha önceki senelerde de gördük. UEFA Kupası, Süper Kupa, lig şampiyonlukları... Sahaya sadece kazanmak için çıkacağız. Ve bundan başka bir düşüncemiz olmayacak." diye cevap verdi.
İNŞALLAH 4. YILDIZLA KALMAZ BU 5, 6, 7. YILDIZA KADAR ÇIKAR
Galatasaray'ın yeni sezon hazırlıkları ve kamp çalışmalarını da değerlendiren Olcan Adın, hedefleri, 4. yıldız ve Avrupa'daki hedefleriyle ilgili olarak ise iddialı cevaplar verdi.
Yeni sezona hazırlanmanın, vücudunu tekrar zorlu bir sezona hazırlamanın zorluklarına da değinen Olcan Adın, "Bunlar çok uzun bir süreç ama bu süreci en iyi şekilde atlatıp hazırlık maçları oynayıp, ilk oynayacağımız Süper Kupa maçına tam olarak hazır bir şekilde çıkacağız." diyerek, şöyle devam etti:
"İlk ciddi hazırlık maçımız olan Rapid Wien karşılaşmasında inanılmaz heyecanlıydım, ilk çıktığımda sanki hazırlık maçı değil de Şampiyonlar Ligi’nde final maçı oynuyormuş gibiydi. Umarım bu heyecanımı kaybetmem, çok gururluydum.

Bu senenin daha farklı bir anlamı var. Dördüncü yıldızı inşallah takacağız. İyi bir takımımız var. Tabi ki zorlu bir maraton olacak ama bütün kulvarlarda gülen taraf bir olacağız. 4. yıldız bizim üzerimizde baskı değil motivasyon oluşturuyor. Herkese sorun tek hedef şampiyonluk. İnşallah 4. yıldızla kalmaz bu 5, 6, 7. yıldıza kadar çıkar."
Galatasaray'da beğendiği oyuncuların sorulması üzerine ise Olcan Adın, "Beğendiğim oyuncuları söylemek gerekirse bütün oyuncuları söylemek gerekir, inanılmaz yetenekli oyuncular var." dedi.
Takımdaki genç oyunculara tavsiyesinin olup almadığı sorusuna ise Olcan Adın, "Hiçbir zaman çalışmaktan vazgeçmesinler. Ben hiç vazgeçmedim, belki uzun zamanlar oynamadım, forma şansı bulamadım ama buralara yılmadan, pes etmeden çalışarak geldim. Bizim mesleğimiz çalışmayı çok gerektiriyor." diye cevap verdi.

ABİLERİMİZ UEFA KUPASI’NI KAZANDILAR, UMARIM BİZ DE ŞAMPİYONLAR LİGİ'Nİ KAZANIRIZ
Galatasaray'ın Avrupa'da kupa kazanan bir ekip olduğu hatırlatılarak, bu sezonki Şampiyonlar Ligi hedefinin sorulması üzerine de Olcan Adın, şöyle cevap verdi:
"Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray formasıyla sahaya çıkmak ayrı bir gurur ve heyecan olacak. Başka takımlarda da Şampiyonlar Ligi kadrolarında yer aldım ama sahaya çıkmadım. 2000 yılında abilerimiz başardılar ve UEFA Kupası’nı kazandılar. Umarım biz de çıtayı yükseltiriz ve Şampiyonlar Ligi şampiyonu oluruz."

Olcan Adın, son olarak Galatasaray taraftarıyla ilgili bir soruya da cevap verirken, sarı kırmızılı taraftarlara övgüler yağdırdı. Olcan Adın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Rakip olarak Arena’ya geldiğimizde inanılmaz heyecanlanıyorduk. Muhteşem bir baskı oluşuyordu üzerimizde. Bu sezon biz, sahamızda oynayacağımız maçları kaybedeceğimizi sanmıyorum.
Taraftarlarımız her zaman bizim yanımızda oldular. Ben yeni geldim ama gittiğimiz her yerde o coşkuyu hissedebiliyoruz. Onlar bize, biz de onlara güveniyoruz. Hep beraber arzu ettiğimiz sonuçları alacağız. Benim onlardan tek isteğim, desteklerini hiçbir zaman bizden esirgemesinler. Zaten esirgemiyorlar da." CİHAN

Nejat İşler'den intihar gibi hareketler.

Nejat İşler’in intiharı!

İkinci kez hastaneye kaldırılan ünlü oyuncu Nejat İşler, önceki gün taburcu olur olmaz soluğu Bodrum Gümüşlük’te aldı.

Gümüşlük’teki Club Gümüşlük’te arkadaşlarıyla hasret gideren ünlü oyuncunun sağ elindeki parmak uçlarının kesik olduğu görüldü. Sağ elini kullanmamaya çalışan ünlü oyuncu, kendisine yasak olmasına rağmen yine de alkol ve sigara içiyordu. İşler, adeta sabahın ilk ışıklarına kadar arkadaşlarıyla hastaneden taburcu olmasını kutladı.

SÖZCÜ

Sahibinden yeni model araç alacaklar dikkat.

Sahibinden Temiz Araba Modelleri, Sahibinden 2. El Araç Fiyatları, Sahibinden Otomobil Alım Satımı
Sahibinden yeni model araç alacaklar dikkat.

 
2014 araba modelleri. Sahibinden 2. el araba modelleri. Sahibinden 2. el temiz otomobil resimleri. Sahibinden araç alım satımı. Araba ortaklığı. Sahibinden araba model ve fiyatları. Sahibinden araç

ahibinden yeni model araç alacaklar dikkat. 2014 araba modelleri. Sahibinden 2. el araba modelleri. Sahibinden 2. el temiz otomobil resimleri. Sahibinden araç alım satımı. Araba ortaklığı. Sahibinden araba model ve fiyatları. Sahibinden araç
Sahibinden 2. el araba arayanlar bu haberi okumana araç sahibi olmayın. Sahibinden 2. el araba fiyat ve resimlerine dikkat etmeden alınan arabalar başınızın belası olamasın. Sahibinden Araba Otomobil Fiyat ve Listesi
Araba alacaklar dikkat bu haberi okumadan araç sahibi olmayın. Ucuza araba arayanlar Sahibinden 2. el araba fiyat ve modellerine bakmanız tavsiye edilir. Yeni çıkan 2014 araba alım satımı. Sahibinden 2. El ve 0 Araba model ve fiyatları
2014 yeni yıl iaraba modelleri mansettv'de. Sahibinden araba alım satım işleri. 1 yıllık araba masrafları. Araba pazarı araba modelleri. Sahibinden araba alım satımı. Sahibinden 2. el araba resimleri. Araç fiyatları
2014 yılının vazgeçilmez arabaları yine görücüye çıktı. Sahibinden temiz 2. El Araba almak isteyenler bu sayfada detaylara ulaşabilirsiniz. Sahibinden en temiz araba modelleri. Sahibinden 2014 yılı araçlar
Erkeklerin vazgeçilmez aksesuarı arabalar bu yılda dudak uçuklatmaya devam ediyor. Sahibinden 2. El Araba almak isteyen müşteriler araba pazarından çok internetten araba bakmaya başladılar. Sahibinden 2. el araba al

2013 Yılında Sahibinden.com'da en çok satan araba modelleri neler?. Sahibinden 2. el araba alım satımında dikkat edilmesi gerekenler. Sahibinden 2. El araba marka ve modelleri. Sahibinden Araba alırken nelere dikkat edilmeli?

sahibinden araba alırken dikkat edilmesi gerekenler neler? Sahibinden alış ve satış işlemleri nasıl yapılır? Sahibinden araba ilanlarında nelere öncelik vermelisiniz? Sahibinden ilanlarında en çok ilgi çeken Otomobiller hangileri? Hangi marka daha iyi satılıyor? Sahibinden uygun araba fiyatları ile ilgili tüm bilgiler haberimizde. Sahibinden araba ile ilgili merak ettiğiniz her şey mansettv.com'da (Sahibinden araba)

Döviz kurlarındaki yükselişin yol açtığı ciddi fiyat artışlarından etkilenmeden, ucuza yeni otomobil sahibi olma şansı, otomotiv firmalarının stoklarındaki '2013 model' araçlarla sınırlı bulunuyor. Yılın ilk çeyreğinin sonuna gelinirken, giderek azalan 2013 modellerde, 2014 model araçlara göre 10 bin liraya varan indirimler dikkati çekiyor.

Türkiye pazarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı otomotiv firmalarının bazı model ve versiyonlarını dikkate alınarak  yapılan derlemeye göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının, ocak-şubat döneminde yüzde 19,25 daralması nedeniyle, '2013 model' araç stokları dahi henüz eritilemedi.

ÖTV ve döviz kurlarındaki artışların yansıtıldığı 2014 model araçların fiyatları el yakarken, ucuza, ama 'kullanılmamış otomobil' sahibi olmak isteyenler için birkaç hafta içinde tüketileceği tahmin edilen, cazip fiyatlı '2013 modeller' iyi bir alternatif oluşturuyor. Öyle ki; 2014 model yerine, tercihini 2013 model otomobillerden yana kullananların, bin 500 liradan 10 bin liraya varan fiyat avantajı elde etmeleri mümkün.
"Sıfır kilometre araç satışlarının fazlalığı, ikinci el piyasasını da hareketlendiriyor"

İkinci el otomobil piyasasında fiyatların sıfır otomobil satışlarına endeksli olduğuna işaret eden Dursun, piyasaya giren sıfır kilometre araç sayısı fazlalığının ikinci el piyasasını da hareketlendirdiğini ve arttırdığını ifade etti. Dursun, ikinci elde ilginin fiyata ve modele göre değiştiğini, 10-20 bin lira arasında ve 1-2 yaş sınırındaki araçların daha çok rağbet gördüğünü belirterek şunları söyledi:

"Fiyatı 10 ile 20 bin lira arasında olan orta segment otomobil bulmakta zorlanıyoruz. Sıfır otomobillerle birlikte 1-2 yaşındaki araçların fiyatlarının da artması insanları daha ucuz ancak binilebilen modellere yönlendirdi. Fiyatların yükselmesi piyasayı da kilitliyor. İyi bir arabanın fiyatı ev fiyatı gibi oldu. Bayiler kampanya yaparak sıfır araba satışlarını artırırlarsa ikinci el piyasasında da satılık araba sayısı artar. Şu anda yeterince satılabilecek iyi model araba bulunmuyor."

"Piyasadaki ikinci el araçların yüzde 60'ı rent a car çıkışlı"

İzmir Oto Galericiler Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şerif Karatop ise ikinci el otomobil piyasasında son dönemde satılan araçların yüzde 60'ının "rent a car" şirketleri çıkışlı, kiralık olarak kullanılan otomobillerin oluşturduğunu, yüksek kilometreye sahip bu araçların alıcılar tarafından tercih edilmediğini söyledi.

Bursa Oto Galericiler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yanık da sıfır kilometre otomobillerde yaşanan fiyat artışının ikinci el piyasasına yansıdığını belirtti.

"Bir yaşındaki aracını satıp sıfırını almak isteyenler oluşan fiyat artışı sebebiyle şu anda bunu gerçekleştirmiyor" diyen Yanık, bu kişilerin tercihlerini ikinci el otomobillerden yana kullanmak istediğine dikkati çekerek, "Ayrıca yerel seçimler ve oluşan belirsizlik nedeniyle insanlar tercihlerini de erteliyor. Buna rağmen ikinci el piyasasında bir talep artışı var, bu talep de fiyatlara yansıdı" dedi.Sahibinden araç satışları 2013 yılında otomobil satışları 664 bin 655 adetle yeni bir rekora imza attı. Sahibinden en çok satan araba markaları! 

İşte o liste:

İşte sahibinden satılık araç ilanları arasında başı çeken sahibinden.com adresinin en önemli markaları en çok satılan otomobil markaları

Artan kur ve gelen ÖTV artışı ile otomotiv sektörü sıkıntılı bir yıla girerken 2013 yılını ise rekorla kapattı. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) raporuna göre 2013 yılında otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 9.72 yükselerek 853 bin 378 adet oldu. 664 bin 655 adetle rekor kıran otomobil satışlarının yanı sıra 188 bin 723 adet hafif ticari araç satıldı. Sahibinden en çok araç satan marka sıralamasında ise bu yıl ilk defa bu unvanı alan bir marka zirvede yer aldı.

2013 YILINDA SAHİBİNDEN EN ÇOK SATAN ARABALAR

1- Volkswagen 112.056
2- Renault 108.311
3- Ford 108.155
4- Fiat 97.593
5- Opel 55.993
6- Hyundai 49.602
7- Toyota 38.443
8- Dacia 36.395
9- Peugeot 34.034
10- Mercedes-Benz 30.444
11- Citroen 30.003
12- BMW 20.705
13- Nissan 19.295
14- Honda 15.415
15- Audi 14.987
16- Kia 13.648
17- Skoda 12.833
18- chevrolet 12.506
19- Seat 11.065
20- Mitsubishi 5.240

Efsane dizi final yapacak!

Yıllardır ekranlara gelen Çocuklar Duymasın dizisi ikinci kez final yapacak. Fox TV ekranlarında yayınlanan Çocuklar Duymasın dizisi ekranlara veda etmeye hazırlanıyor. Efsane dizi final yapıyor!

EFSANE DİZİ FİNAL YAPIYOR!

Yapımcılığını Birol Güven'in üstlendiği ve Fox TV ekranlarında yayınlanan Çocuklar Duymasın dizisi ekranlara veda edecek. Çocuklar Duymasın dizisi yıllar önce ATV ekranlarında seyirciyle buluşuyordu. ATV ekranlarında final yapan Çocuklar Duymasın dizisi seneler sonra bu kez de Fox TV'de seyircinin karşısına çıktı.

Başrollerinde Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, Furkan Kızılay, Zeyno Gönenç ve Volkan Severcan'ın yer aldığı Çocuklar Duymasın dizisi finale hazırlanıyor. Çekimleri tamamlanan Çocuklar Duymasın dizisi 160. bölümüyle final yapacak. İkinci kez final yapacak olan Çocuklar Duymasın dizisi Ramazan Bayramı'nın 3. günü son kez ekranlara gelecek. Çocuklar Duymasın 30 Temmuz Çarşamba akşamı 19.30'da son kez Fox TV ekranlarında olacak.

16 Temmuz 2014 Çarşamba

"Hesaplar Reza'dan mı Zafer bey!."

Ankara Çayyolu’ndaki lokantada “saat kaç” diye soran bir kişinin protestosuyla karşılaşan eski Bakan Zafer Çağlayan’ın bir başka lokantada da “Hesaplar Reza’dan mı Zafer Bey” sataşması ile karşı karşıya kaldığı öğrenildi.

 Bir anda gerilen ortam çevredekiler yatıştırdı. İki ay önce yaşanan olayın ardından Çağlayan’ın artık sadece sosyal tesislerde yemek yediği konuşuluyor 

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun simgesi haline gelen 700 bin liralık saatin sahibi eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a yönelik tepkilerin ardı arkası kesilmiyor. Geçtiğimiz günlerde Ankara’nın Çayyolu semtinde bulunan bir restaurantta “saat kaç” protestosu ile karşılaşan Çağlayan’ın bir başka lokanta da ise “Hesaplar Rezza’dan mı Zafer Bey” sataşması ile karşı karşıya kaldığı öğrenildi.

Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre; “Hesaplar Rezza’dan mı Zafer Bey”in hikayesi şöyle:

ÇAĞLAYAN BİR GÜN YEMEKTE....

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan yine bir grup arkadaşı ile geçtiğimiz günlerde Ankara’nın Çayyolu semtinde bir restaurantta yemeğe gitti. Olay yaklaşık iki ay önce gerçekleşti. Çağlayan ve beraberindekiler, kahkahalar içinde yemeklerini yiyorlardı. Bu kahkalardan rahatsız olan yan masadakiler ise dayanamadılar ve, “Hesaplar Rezza’dan mı Zafer Bey” diye laf attılar. Olay bir anda ortamın gerilmesine yol açtı. Tepki üzerine şaşıran Çağlayan yine ilk etapta cevap veremedi. Yanındakiler ise, “Ayıp olmuyor mu kardeşim” şeklinde tepki gösterdi. Ortamın daha da gerilmesini ise çevredekiler engelledi. Çağlayan ve beraberindekilerin kısa bir süre sonra restauranttan ayrıldıkları bidirildi.

SOSYAL TESİSLERE GİDİYOR

Ankara kulislerinde bu olayın ardında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, dışarıda yemek yeme işlemlerini bir süre askıya aldığı konuşuluyor. Çağlayan’ın son olarak, protestolardan kurtulmak için ilginç bir formül bulduğu öğrenildi. Buna göre Çağlayan’ın son dönemde tüm etkinliklerini kamu kurumlarının sosyal tesislerinde gerçekleştirdiği belirtildi. Yani, arkadaşları ile buluşma işlemlerini sosyal tesislere kaydırdığı kaydedildi. Bu durum ise, Ankara’da ilginç esprilere de konu oldu.

“SAAT KAÇ” ESPRİSİ CHP GRUBUNA DAMGA VURDU

Taraf Gazetesi’nin gündeme getirdiği Zafer Çağlayan’a yönelik “Saat kaç” tepkisi CHP’nin dün yapılan grup toplantısına da damga vurdu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Taraf’ın haberini hatırlatarak, Çağlayan’ın ilk etapta “Saat kaç” esprisini anlamadığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri, salonda bulunanları güldürdü.

Uluorta Meksika lokantası çatısında seviştiler.

Polisin ayrılmaları için yaptığı çağrıya rağmen sevişmeye devam eden çift, gözaltına alındı.

ABD basınında çıkan haberlere göre, Michael Suh ve Nicole Germack isimli çift, işlek cadde üzerinde yer alan ünlü Meksika mutfağı restoranı Chipotle'ın çatısında diğer binalar ve aşağıdaki insanların hayret dolu bakışlarına aldırmadan sevişmeye başladı.

38 yaşındaki Suh'ın evinin iki blok yanında olan restorandaki bu manzara üzerine polise çok sayıda ihbar yapıldı.

Olay yerine gelen polis, çifte ayrılmaları yönünde çağrı yaptı. Ancak bu uyarıya rağmen Suh ve 27 yaşındaki sevgilisi Germack, ayrılmamakta ısrar etti.

Seray Sever frikik sever.

Güzel oyuncu ve sunucu Seray Sever önceki gün Bodrum Gümüşlük'te güneşlenirken görüntülendi.

 Annesi ve kardeşi ile tatile yapan Seray Sever'in aldığı kilolar dikkatlerden kaçmadı.Bir ara güneşlenirken adeta dağılan Seray Sever'in  hareketleri ortaya seksi kareler çıkarken Oturduğu yerden aniden kalkınca  bu sere serpe haliyle objektiflere frikik vermekten kurtulamadı.





Sosyetik güzel nafaka parasıyla tatil yapıyor.



Galatasaray eski yöneticisi Yiğit Şardan ile 10 yıllık eşi Çiğdem Doğu, evliliklerini 2007’de bitirmişti. 

Yiğit Şardan, tek celsede boşandığı Çiğdem Doğu’ya 5 milyon lira tazminat ödemişti.

Çocukları için de her yıl için 20 bin dolar tatil parası ödemeyi kabul etmişti.Çiğdem Doğu, önceki gün Bodrum Gümüşlük’te objektiflere takıldı.
Güzel sosyetik, düzgün fiziğiyle dikkat çekti.


Uçtu uçtu Kendi uçtu.




Şarkıcı Kendi yaz başından beri Çeşme Alaçatı’da tatilde. Dün de
Marrakech Beach’de sevgilisi Refik Aksoy ile birlikteydi.

Erkek arkadaşı bir ara denize daldı ve Kendi’yi önce omuzlarına aldı sonra suya attı.

İğrenç sapık geç kızın seks sonrası başını kesecekti.

İngiltere’nin Kent şehrinde oturan 57 yaşındaki Dale Bolinger’in mahkemede 6 yaşından bu yana yamyamlık fantazileri olduğunu söylediği bildirildi.

 Daily Mail gazetesindeki habere göre, Bolinger, şubat ayındaki ilk tutuklanmasında 16 yaşındaki bir geç kızı seksi kıyafetler giymeye zorladığını itiraf etti. Canterbury Mahkemesi’nde görülen davada, Bolinger 14 yaşındaki kız ile cinsel ilişkiye girdikten sonra balta ile başını kesip yemek ile suçlandı.

Bolinger’in polise verdiği ifadede ’Bir kız çocuğunu yemek nasıl olur diye merak ettiğini’ söylediği bildirildi. Habere göre, Bolinger Almanya’da oturan 14 yaşındaki Meksika asıllı bir genç kız ile e-mail aracığıyla iletişime geçti. Sohbetleri sırasında Bolinger, genç kızla bir tren istasyonunda tanışmak istedi. Mahkemede, Bolinger’in genç kızla cinsel ilişkiye girdikten sonra yemesinin onu son derece tahrik ettiğini söylediği ve bir gün önce de Bolinger’in bir balta satın aldığı belirtildi. Mahkemede, telefon kayıtlarının dinlenmesi üzerine genç kızın buluşma yerine gelmediği, internet üzerinden yapılan sohbetlerde de Bolinger’in genç kızla buluşma ayarladığı kesinleştiği bildirilirken buna benzer olayın ilk defa olmadığı, Bolinger’in fantazilerini gerçeğe dönüştürmeye çalıştığı ifade edildi.

Bolinger ile genç kız arasındaki konuşmalar merkezi New York’ta bulunan FBI tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra Kent polisi bilgilendirildi. Polisin baskın yaptığı Bolinger’in evindeki bilgisayara el konularak göz altına alındı. Bolinger’in tüm suçları reddettiği belirtildi. Dava devam ediyor.

Pınar Altuğ sere serpe


Sere serpe Pınar
Oyuncu Pınar Altuğ, kızı Su ve köpeğiyle Bodrum'da 'H2O' teknesinde tatiline devam ediyor.
Önceki gün, uzun süre güneşlenen oyuncu, vücudunun eşit şekilde yanmasına çok dikkat etti; kızıyla selfie çekmeyi de ihmal etmedi.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Alman top model muhteşem.

Alman iç çamaşır modeli Jordan Carver, her gittiği ülkede güzeliğiyle göz kamaştırıyor.


Işid Futbola da karşı!

Türkiye’nin iki komşusu Irak ve Suriye’de gerçekleştirdiği eylemler ile korku salan Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), bu kez futbola da bulaştı.

Rüşvet tartışmalarının yaşandığı Katar’da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası ile bir açıklama yayınlayan El-Kaide bağlantılı örgüt, turnuvanın kesinlikle yapılmaması konusunda uyarıda bulundu.


Frikiğe çeyrek kala!

Şarkıcı Nicole Scherzinger, Pussycat Dolls eski üyesi, Londra'daki Langham Hotel'den çıkarken görüntülendi. Arabasına binerken az kalsın firikik veriyordu.





İç çamaşır giymeyince memişler ortaya çıktı.

İç çamaşırı giymeyince... Manken ve oyuncu Amy Markham sokak kıyafetiyle şaşırttı.


Cansu Taşkın Transparan Elbiseyle Alışverişte!







Cansu Taşkın alışveriş merkezinde kameralara seksi kıyafetiyle takıldı. Engin Akyürek ile yaşadığı birliktelikle kısa sürede magazin sayfalarını süsleyen seksi model kıyafetiyle görenlerin yüreğini hoplattı.

İnternet online yazışmalarda kullanılan işaretlerin anlamı

Bana gelen e-maillerde işaretler olur, hiçbirinin anlamını bilmem. Gereksiz bulurum. ne denmek istiyorsa açıkça yazılmalı diye düşünürüm.

 Biraz huysuzum bu konuda. Öğrenmek istemiyorum ama geçenlerde gelen bir maildeki bilgiler çok hoşuma gitti. Benim gibi interneti seven ama sohbetlere pek yanaşmayanların bilgi alacağı bir yer olsun istedim.

Bu kurallar yazılı olmayan fakat uyulması sanal ortamda  sorunsuz iletişimi sağlayan kurallardır.

Bu kurallara uymak  kanuni bir zorunluluk değildir. Çünkü bu kuralları kontrol
edecek herhangi bir gerçek otorite yoktur. ! Ne zaman ,  uluslararası telif hakları ve net etik kuralları bütün ülkeler  tarafından kabul edilirse , işte belki o gün ,  bu kurallara  uymamak cezalandırılacaktır. Internet ortamındaki birçok  kaynaktan derlenerek hazırlanan etik kuralları zaman içinde   fazla değişmez ama yine de uyulması şiddetle tavsiye edilir.

*Internet ortamı bir çok kişi karşı çıksa da;gerçek kimliğinizi  saklayabileceğiniz bir ortam olduğundan gerçek hayattan çok farklıdır.Bu yüzden bu ortamdaki davranışlarımıza dikkat
etmek zorundayız.

*Saygı,olumluluk ve nezaket en büyük dayanak noktamız  olmalıdır.

*Büyük harfle yazmayın.HERKES BAĞIRDIĞINIZI DÜŞÜNMEYE  BAŞLAR!

*Mesajlarınızı kısa tutun.. Kendinizi daha iyi ifade etmek  için smiley ya da bir başka adıyla emoticons (emotional icons)   kullanabilirsiniz.

En popüler simgelerden birkaçı :

:-) Mutlu
:-( Kırgın üzgün
:-< Öfkeli
:-o Şaşırmış
:-D Gülen
:-@ Bağıran
;-) Göz kırpan

*Yanıt yazdığınızda sadece sorunun ilgili kısmına mesajınızda yer verin. Gereksiz yere tüm mesajı eklemeyin.Hatta REPLAY (Yanıtla ) tuşunu  kullanırken altta kalan ve de size gönderilen mesaji tamamen silin.

*Mesajlarınızda özel bilgilere yer vermeyin. Mesajınızı kimin okuduğunu veya kime nasıl dağıtacağını asla bilemezsiniz.

*Mail'leri "forward" yani başkalarına "ilet"irken mutlaka  ve de mutlaka mailin içindeki diğer mail adreslerini SILINIZ ! .  Silmemeniz kadar güvenliğe aykırı bir şey daha düşünemiyorum.
Bu bir nevî , sizin ev veya iş adresinizin ,  sizden izinsiz, milyonlarca kişiye dağıtılmasıyla eş değerdir. !

Mailinizin içinde , sadece sizin kendi ve de karşı tarafın adresinden başka adreslerinin olması hem çok tehlikeli  , hem de çok büyük saygısızlıktır.

*Ticari ilan (spam) göndermeyin.Eğer genel kullanıma açık bir ilan panosuna (bulletin board) ya da  haber grubuna yazıyorsanız , konudan ayrılmayın. Her haber grubuna reklam göndermek gibi bir hataya asla düşmeyin. Spammi ng  olarak adlandırılan bu işlem size flaming olarak geri dönecektir.

FLAMING NEDIR ?

Bazen birilerini farkında olmadan kızdırabilirsiniz. Herkese açık bir ortamda , kızgın ya da kaba bir mesaj ,  başınızdan aşağı kaynar sular dökülmesine neden olabilir. (Bu duruma flamed denir) .Eğer siz de yanıt verecek olursanız, flame savaşları (flame war) başladı demektir. Ateşi söndürmenin tek yolu genellikle geri adım atmak  ve hiç yanıt vermemektir.

*Eğer , bir haber grubuna ya da posta kutusuna reklam  gönderecekseniz, konu satırında amacınızı açıkça belirtiniz.  Böylece ilgilenmeyen kişiler onu açmadan kolayca silebilecektir.

*Mesaj göndermeye başlamadan önce grubu takip edin.Gruba mesaj göndermeden takip etmek ("lurking" olarak adlandırılır)  grubun bakış açısı ve tarzı hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır.

*FAQ (Sıkça Sorulan Sorular) ı okuyun .
(SSS) =FAQ = Frequently Asked Questions.
FAQ'da hem soruları, hem de cevapları bulacaksınız !
Böylece daha önce sorulmuş ve yanıtlanmış soruları tekrar gruba yöneltmemiş olacaksınız.

*Doğrudan size yanıt yazılmasını istemeyin. Sık , sık acil yanıt arayan kullanıcılar haber grubunu takip edemezler  ve sorularına yanıt vermek isteyenlerin doğrudan e-mail ile
kendilerine ulaşmasını isterler.

Haber grupları tecrübeleri paylaşmak içindir. Bazıları tartışma, bazıları soru-cevap tarzında olsa da tamamında asıl amaç  bilgilerin paylaşılmasıdır . Vermeden almak çok tatsızdır.
Yardım istediğiniz gibi, siz de arasıra  diğer kişilerin sorularına yanıt yazmalı, tartışmalara katılmalısınız. Tartışmanın gereksiz yere uzaması durumunda, sadece o kişi ile fikir alışverişine devam edebilirsiniz.

*Binary dosya göndermeyin. Binary'den kastedilen text ( metin )  olmayan dosyalardır. Örneğin EXE uzantılı dosyalar, ZIP dosyalar, vs.   Dosya almanız ya da göndermeniz gerekirse "..... isimli dosyası olan göndersin" yerine , dosyanın nerede bulunabileceğini bilen var mı? şeklinde sorun. Eğer dosya sadece bir kişiden temin edilebiliyorsa,  doğrudan onunla irtibata geçin.

*Konu dışı mesajlar (off-topic) göndermeyin.  Grubun ilgilenmediği mesajlar tepki almanıza yol açabilir. Konu dışı (off-topic) yazarken konunuza uygun başka haber  grupları olmadığından emin olun.

*Mesaj göndermeden önce yeni gelen mesajları okuyun.Böylece daha önce yanıt verilmiş bir soruyla ilgilenmek  zorunda kalmazsınız.

*Gönderilen mesajları açarken dikkatli olun. Mutlaka ve de mutlaka güncelleşmiş bir antivirus kullanın. Kendi güvenliğiniz için sık sık virüs taraması yapın. Maillere ataşlanmış EXE , BAT , PIF uzantılı dosyaları açmayın.

*Sakin olun . Bir mesajdaki tonu hemen yakalamanız mümkün olmayabilir. Pişman olacağınız bir yanıt yazmadan önce birkaç kez düşünün.

*Sorularınız anlaşılır ve açık olsun.Sorunun ne olduğunu anlatırken aceleci davranmayın. Yazdıklarınızı önce siz okuyarak anlamaya çalışın.

*Mutlaka teşekkür edin. Edin ki , size yazan kişi yazınızın yerine ulaştığından emin olsun.
Ve size faydalı olan bilgiler için de mutlaka kısa bir teşekkür yazısı gönderin. Bu davranışınız gruptaki motivasyonu yüksek tutacaktır.

*İmzalarınızı kısa tutun. Mesajınızın sonuna eklediğiniz isim/adres bölümü 4 satırı geçmesin.

*Elektronik mektubunuza, aynı normal mektuplarda olduğu gibi,  bir selamlama cümlesiyle başlayın. İster "Merhaba" deyin ister  "Sevgili Falanca,". Böylece insanları karşılamış olursunuz.  Belki devamlı yazıştığınız kişilerle bunu yapmayabilirsiniz ama o zaman bile en azından mektubun başına adını yazın.

*Yazılarınıza mutlaka imza atın.

*Elektronik mektuplarınızın konu alanını ASLA ve de ASLA boş bırakmayın. Konu  bölümü  çok önemlidir.  Subject yani konu kısmı boş olan mail'ler öncelikle viruslü mailler  olarak şüphe çekecektir. Bir mektubun konusu, onu diğerlerinden  ayırt etmenizi sağlayan bir özelliktir. Bu sayede sizin mektubunuz  birçok mektup arasından görünür. Buraya her seferinde "merhaba"  yazmayınız!.Konunun özeti mahiyetinde bir başlık yazınız.

*Mektuplarınızı büyük harflerle yazmayın.  Normal bir mektupta olduğu gibi büyük ve küçük harfleri kullanarak yazın.  Tamamı büyük harflerle yazılmış yazıları okumak hem zordur
hem de akıcılığı azaltır. Ayrıca büyük harfler SANKİ BAĞIRIYORMUŞ  GİBİ anlaşılmanıza neden olabilir. Mektuplarınızı tamamen  küçük harflerle de yazmayın.

*Mektuplarınızın bir satırında 70-75 karakterden fazla karakter olmasın. Yazdığınız mektubu okuyacak olan kişinin nasıl bir bilgisayardan  okuyacağını bilemezsiniz. En kötü ihtimalle, bu kişinin mektubunuzu metin  temelli bir terminalden okuduğunu varsayabilirsiniz. Bu durumda bir satırdaki karakter sayısının 80'i geçmesi ,  mektubunuzu okunmaz hale getirebilir.

Bazı mektup programları, gelen bir mektuba cevap vermenizi  sağlarken, daha önceki mektubu yeni mektubunuzun içine aktarır.  Aktarırken de her satırın başına ">" işareti koyar.

* ">" gibi lüzumsuz ve korkunç bir kirlilik yaratan anlamsız  işaretlerdir.

Adnan Hoca kediciği Beyza face fotoları





Adnan Hoca kediciği Beyza face fotoları

Blog Arşivi